Ünlü korku yazarı Edgar Allan Poe'nun en meşhur eserlerinden biri olan "The Tell-Tale Heart" (Kalp Sesleri) hikayesinde, bir cinayeti işleyen adamın vicdan azabını ve duyduğu kalp seslerini delice bir şekilde anlatır.
İlginç olan şu ki Poe, bu hikayeyi yazarken kendi kalp atışlarını dinleyerek, kalp seslerinin ritmini ve şiddetini daha gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye çalışmıştır. Hatta bazılarına göre, Poe'nun bu deneyimi, hikayeye derin bir psikolojik boyut katmıştır.
Bu durum, edebiyatın yaratıcılık sürecinde yazarların kendi deneyimlerini nasıl kullandıklarının harika bir örneği. Poe, kendi iç dünyasını ve duygu durumunu, okurların zihninde unutulmaz bir korku atmosferi yaratmak için kullanmıştır.
Başka bir deyişle, edebiyat sadece kelimelerden ibaret değildir. Aynı zamanda yazarın kendi hayatından, gözlemlerinden ve hatta fizyolojik tepkilerinden de beslenir.
Yorumlar
Yorum Gönder